Göller
Başlıyor, İlk Hedef Burdur
9 Ağustos 2005 Salı, 3.Gün:
(Davutlar-Söke-Aydın-Nazilli-Denizli-Serinhisar-Yeşilova-Burdur,
347 km)
Motorlar yüklendi. Kafamda erken
çıkmak var ama çıkış saati 10:00.
|
|
Fazla zorlama yok, 90-110 temposunda
yemeye başlıyoruz kilometreleri. Bir mola verelim diyoruz, Atça diye bir
köy ve komik bir yazı: "Paris is capital of France. Welcome to Turkey's
Paris: Atça". Nasıl yani?
|
|
Neyse Paris'te fazla takılmayalım
devam. Denizli'ye kadar yol bölünmüş duble yol. Asfalt da iyi durumda.
Denizli'nin içinde ise yol tamir / kavşak yapım çalışmaları var, yazdığına
göre çalışmanın bitmesine 39 gün kalmış. Denizli'den çıkınca öğle yemeği
için, Honaz dağı eteklerinde yolun yükselmeye başladığı noktada gözlemecilerin
içinde, ismini yazlıktaki Denizlili komşulardan aldığımız Şahin Tepesi'nde
duruyoruz. Aslında yiyecek çok da özel bir şey yok; kuzu tandır vasat ama
süzme yoğurt mükemmel. Arkada da Denizli manzarası.
|
|
Biraz ileride benzin molası,
yukarıda Honaz'ın doruğu. Devam ediyoruz, yol üstünde Serinhisar ilçe merkezi
var ve yol boyunca "Sıcak Leblebi - Kuruyemiş" dükkanları. Çorum'u çok
duyarım da Serinhisar leblebisini hiç duymamıştım. Hemen sağa çekip tadına
bakıyor ve biraz da alıyoruz.
|
|
Kasabanın çıkışında "Kuruyemişçiler
Küçük Sanayi Sitesi" inşaatı bile var. Biraz ileride artık Antalya yolunu
terk edip sola Yeşilova - Burdur yoluna sapıyoruz. Ne bizim şeritte ne
karşıda araç yok gibi.
|
|
Salda gölüne kadar yolda gördüğümüz
araç sayısı dört ya da beş. 1340 metredeki Salda belini geçince, göl ile
karşılaşıyoruz tepeden. Orada durunca, "ununu elemiş, eleğini asmış" bir
amca geliyor yanımıza. Göle yukarıdan bakan bu noktaya küçük bir kuruyemiş
tezgahı açmış, hafif hafif şaraptan demlenip bizim gibi deliler durursa
da geyik yapıyor. "Birden derinleşen yuvarlak bir tektonik göl, doğal sit
alanı, iki yüz metre ile Türkiye'nin en derin göllerinden, suyu tatlı neredeyse
içilecek kadar, bölge çok sakin, arsa fiyatları ucuz, gelin yerleşin",
filan.
|
|
Göl kıyısına inin diyor, neredeyse
santimlik bir tarif; şu ağaçlardan sola dön, köprüyü geç, ardıç ağacından
sağa dön, biraz toprak yol var geç, bembeyaz toprağın içinden kıyıya in.
Eyvallah deyip, iniyoruz. Gölün yanı, farklı bir gezegende motor sürüyor
izlenimi veriyor insana.
|
|
Bunu düşünen tek ben değilmişim,
sonrasında bunu buldum:
http://www.astrolojidergisi.com/salda_golu.htm
Turkuaz renkli su magnezitli beyaz
toprakla birleşiyor.
|
|
Tekrar yola çıkıyoruz, Yeşilova
üzerinden devam, yol gidiş geliş ve rahat. Sadece bir noktada (Karaatlı
mevkii) 1 km kadar asfalt yok, mıcır kaplı. Bir iki köyün daha içinden
geçiyoruz, bazı yerler aslında şehirlerarası yol değil de sokaktan geçiyormuşuz
gibi. Bahçe kapıları doğrudan bu yola açılıyor, kapıların önünde yolun
üstüne kilim atıp sohbete dalan teyzeler/nineler bile var. Kuşların göç
yolları üzerindeki bir diğer göl Yarışlı'nın kuzeyinden geçip Fethiye-Burdur
yoluna çıkıyoruz.
|
|
Yol genişliyor, artık bahçe
kapıları yok. Burdur gölü kıyısından ilerleyerek Burdur'a varıyoruz.
|
|
Burdur plakalı araçların motosiklete
olan saygısı beni dumura uğratmış durumda. Adamlar durup yol veriyorlar,
şoktayım. Burdur gölünde gün batımı güzeldir diyorlar ama Burdur içinden
göl görünmüyor ki. Motorları kaldırımda camın önüne parkedip otele (Hotel
Özeren 2, iki kişilik oda+kahvaltı 60 YTL, temiz, oda banyolu, kesinlikle
önerilir, önceden yer ayırtmazsanız yer sorunu olabilir) yerleştikten sonra
yemek için biraz dolanıyoruz. 35 plakalı bir MaxiScooter geçiyor, sürücünün
göğsünde SuperEVA amblemi, ama durup konuşamıyoruz. Selamlaşıyoruz sadece.
|
Türk Tarihi'ni simgeleyen park
ve Oğuz Kağan Heykeli
|
Restore Edilmiş Bir Bina
|
Ulu Cami ve Saat Kulesi
|
|
Tepede bir yer dikkatimizi çekiyor.
Zar zor bir taksi durağı bulup orayı soruyoruz. Belediyeye ait Susamlık
Tesisleri'ymiş. Bizi çıkarıyor oraya, Afyon-Antalya yolundan Burdur'a giriş
yapılan noktada. Tüm Burdur ve göl ayak altında.
|
|
Burdur'a özgü bir şeyler yiyeceğiz
(Burdur Şiş, Tahinli Pide vs) ama aşçı izindeymiş, şansımıza köfte düşüyor
bu akşam. Bizi oraya bırakan taksici Yusuf amcayı arayıp tekrar merkeze
iniyoruz. Artık geç oldu, başka ne bulabiliriz derken şuna denk geliyoruz
(İrmikli Ceviz Ezmesi):
|
|
Bugünün sonu.
|
|
Kuşadası-Burdur
fotoğrafları
|