Yine bir yaz vakti ve yine bir
tatil haftası. Deniz-Güneş-Kum üçlüsüyle arası iyi olmayan ben, zavallı
eşim Bahar'ı geçen sene kaldığımız noktadan ileriye devam etmek için ikna
ettim (aslında o da dünden hazırdı ya) ve yine iki teker üstünde Anadolu
yollarına düştük. Geçen seneki İç Ege / Göller
Yöresi gezisinin üstüne yine denizsiz bir rota ile İç Anadolu'nun
sınırlarını iki motosiklet üstünde çizdik; ve klasik olarak geziyi yine
bir SuperEvaRiders etkinliği ile bitirdik.
Bulutsuzluk Özlemi şu şarkıyı bizim
için yazmış sanki:
Yine düştük yollara yollara yollara
Yine aştık dağları dağları dağları
Ayağım gaz pedalında
Sağ elim gaz kolunda ardımda fırtına
Dönülmez ufuklarda yollardayım
Bu bir belirsiz gidiş hem çıkış
var hem iniş
İşte şimdi burdayım yanındayım
Sen varsın ya
Herşey senden önce ve senden sonra
Bu gönül güzel sevdi eridim sevdalarda
Korkular vız geldi tırıs gitti
Orada bir yer var ki o yer bizim
yerimizdir
İz bıraksak geçerken bize yeter…
Bir motosiklet festivali ile başladık
Mevlana tekrar çağırdı, "gelmem"
diyemedik
Doğa harikalarına denk geldik
Deniz seviyesinden bir hayli yükseldik
Görkemli Selçuklu eserlerini yakından
gördük
Doğu Anadolu sınırlarında bulutlarla
yoldaşlık ettik
Plan dışı yerleri keşfettik
Daha da yükseldik
Kapadokya'da dostlarla buluştuk
Son gün 735 km ile kendi günlük rekorumuzu
da kırarken çıktıktan 3175 km sonra tekrar evdeydik
32 değil ama 9 kısım tekmili birden...
Buyrun ilk günden başlayın: